04 April, 2012

Şampiyonlar Lig ve Çeyrek Final 2012

2012 yılı Şampiyonlar Ligi ve çeyrek final sonuçları az çok belliydi. (Bkz: Şampiyonlar Ligi çeyrek final ilk maçları ) Belkide tek ortada kalan maç Barcelona ile Milan arasında oynanacak olan maçtı. Bu sebeplede heyecanla maçı bekledim. Bu bekleyişimi 11.dakika verilen ucuz penaltı sekteye uğratsa dahi Milan'ın 32.dakika'da Nocerino'nun ayağından bulduğu golle tekrar yeşerdi. Tam tahminlerim tutabilir mi acaba diye düşünürken 2. penaltı ile resmen bir haftadır kafamda canlandırdığım bu güzel maçı sona erdirdi. Ve tabiki ikinci yarının hemen başlarında Iniesta'nın attığı golle maçta resmen bitiyordu. Bir haftadır tahmnilerimin çok altında bir Şampiyonlar Lig Çeyrek Finali maçı izlememe mi üzüleyim yoksa Barcelona - Milan gibi iki kaliteli ekibin maçının bu kadar vasat yönetilmesine mi? Bilemedim... Vasat maç yönetmek ve tüm maç keyfinin kaçırılması doğru orantılı! Hollandalı hakem Björn Kuipers kötü bir maç yönetti. Barcelona karşısında ekstradan birde hakem hatası sizin aleyhinize ise o an maçı terketmek gerekir.
 
Diziliş
Maçın en can alıcı noktası ise Barcelona'nın dizilişindeki farklılıktı. Sağ bek oynamasına alıştığımız Dani Alves adeta bir sağ açık gibi oynarken Cuenca da sol çizgide adeta David Villa'nın rolüne soyunmuş (ve/veya sol açık tabiri de uygundur.) halde sahaya çııkmıştı. Fabregas orta sahada daha serbestlik elde etmiş ve klasik 9 numara mevkinde de efsane oyuncu Messi oynuyordu. Zaman zaman 3-4-3 zaman zaman da 3-3-4 şeklinde oynadılar. Fabregas'ın ileride ve geride kalması ile orantılı.

Bu gibi taktikleri akıllı bir teknik direktör aşabilir. Wegner veya Mourinho'ya karşı böyle bir taktik ile sahaya çıkmış olsaydı Pep Guardiola sanırım hayatının hayal kırıklığını yaşardı. Ancak Milan, Barcelona'nın riskli taktiğine nasıl müdahale edebileceğini düşünmedi. Daha önce Barcelona'nın oynadığı taktiklere karşı ezberlediği defansif kurguyu bozmadı, alternatif çözüm üretemedi. Ve orta sahayı ve forveti daha da kalabalıklaştırarak oyunu zaten kendi alanında kabul edeceği bilinen Milan'a oynayacak yer bırakmayarak ve defansı da Mascherano, Piqué ve Puyol ile sigortalatan Pep kazanan taraftaydı.

Ancak bu diziliş bundan sonraki maçlar için kullanılabilir bir şablon gibi durmuyor. Rakibe göre taktik olayına sığınıyoruz. Daha çok eksiği olan bir diziliş. Zaten Barcelona'nın ritim bozukluğuda gözle görüldü maç boyunca.


Rekorlar ve Messi

Rekorlar ve Messi. Rekor değince akla gelir Messi. Messi deyince Rekor gelir akla. "Rekortmen Messi" gelecekteki lakabı olur mu sizce?

Messi'nin penaltılardan atmış olduğu iki gol şuan Şampiyonlar Ligi rekorunu 12 golle elinde bulunduran  Ruud Van Nistlerooy'u 14 golle geçmesine vesile oldu. Messi 14 golle aynı zamanda da bir sezonda avrupa kupalarında en çok gol atan oyuncu ünvanını da 1962-63 yıllarında Milan formasını giyen José Altafini'den almak üzere egale etti.

Messi bir sezonda tüm maçlarda gol sayısını 58'e çıkardı.

2012 yılı Şampiyonlar Ligi ve çeyrek final
Bayern Munich - Marseille
Çeyrek Finalin diğer maçında turu geçecek olan takım neredeyse belliydi. Herhangi bir süpriz olmadı ve Bayern Munich Marseille'e acımadı. Kendi evinde de galibiyeti alarak turladı.

1 comment:

Anonymous said...

evet, sistem değişiklikleri ilginçti bakalım. bir sonraki tur da ne olacak...